NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2238 >>

مشاورة الإمام الناس إذا كثر العدو وقل من معه

1- Taraftarları Az, Düşmanları Çok Olan idarecinin Halkla istişare Etmesi

 

أنبأ محمد بن المثنى قال حدثنا خالد قال حدثنا حميد عن أنس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم سار إلى بدر فاستشار المسلمين فأشار عليه أبو بكر ثم استشارهم فأشار عليه عمر ثم استشارهم فقالت الأنصار يا معشر الأنصار إياكم يريد رسول الله صلى الله عليه وسلم قالوا إذا لا نقول ما قالت بنو إسرائيل لموسى اذهب أنت وربك فقاتلا إنا ههنا قاعدون والذي بعثك بالحق لو ضربت أكباد الإبل إلى برك الغماد لاتبعناك

 

[-: 8527 :-] Enes'in rivayetine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Bedr'e giderken savaş konusunda Müslümanlara görüşlerini sordu. Hz. Ebu Bekr kendi görüşünü söyledi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir daha Müslümanlara görüşlerini sorunca, Hz. Ömer de görüşünü söyledi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine Müslümanlara görüşlerini sorunca, Ensar'dan bazıları: "Ey Ensar topluluğu! Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek istiyor" dediler. Bunun üzerine Ensar, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Biz israil oğullarının Hz. Musa'ya: «Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada oturuyoruz» dedikleri gibi demeyiz. Seni hak olarak gönderene yemin olsun ki atları Berku'l-Ğimad'a sürsen seni takip ederiz" dediler.

 

8290.hadiste geçti.

 

 

أنبأ سعيد بن عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن الزهري قال وثبتني معمر بعد الزهري عن عروة بن الزبير أن مسور بن مخرمة ومروان بن الحكم يزيد أحدهما على صاحبه قالا خرج رسول الله صلى الله عليه وسلم عام الحديبية في بضع عشرة مائة من أصحابه فلما أتى ذا الحليفة قلد الهدي وأشعره وأحرم منها ثم بعث عينا له من خزاعة وسار النبي صلى الله عليه وسلم حتى إذا كان وذكر كلمة والأشطاط أتى عينه فقالوا إن قريشا جمعوا لك جموعا وجمعوا لك الأحابيش وإنهم مقاتلوك وصادوك عن البيت فقال النبي صلى الله عليه وسلم أشيروا علي أترون أن نميل على ذراري هؤلاء القوم الذين أعانوا علينا فإن نجوا يكون الله قد قطع عنقا من الكفار وإلا تركتهم محروبين موتورين فقال أبو بكر يا رسول الله إنما خرجت لهذا الوجه عامدا لهذا البيت لا تريد قتال أحد فتوجه له فمن صدنا عنه قاتلناه فقال النبي صلى الله عليه وسلم امضوا على اسم الله

 

[-: 8528 :-] Misvar b. Mahreme ve Mervan b. el-Hakem (biri diğer arkadaşının dediğine bir şeyler ekleyerek) şöyle anlatırlar: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye yılında ashabından bin küsur kişiyle birlikte yola çıktı. Zul-Huleyfe yakınlarına geldiğinde kurban/ara gerdanlıklar taktı ve onları işaretledi. Orada da ihrama girdi. Sonra Huzaa'dan olan casusunu Kureyş'e gönderdi ve kendisi yoluna devam etti. Eştat denilen yere ulaştığında gözcüsü geri geldi ve:

"Kureyş'liler seninle savaşmak ve Kabe'yi ziyaretten alıkoymak için Habeşlilerden adamlar toplamış bulunmaktalar" dedi. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına: "Bana bu konuda görüşünüzü söyleyin. Kureyşlilere yardıma gelen toplulukların geride kalan çoluk çocuğuna baskın yapalım mı? Şayet kaçıp kurtulurlarsa Yüce Allah bizleri kafir bir topluluktan kurtarmış olur. Kalırlarsa da yardıma giden adamlarının mallarını elinden almış, intikam ateşi içinde bırakmış oluruz" buyurdu. Ebu bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Sen Kabe'yi ziyaret için yönelip geldin ve kimseyi öldürmek istemezsin. Bu yönde devam et. Eğer bizi bundan men edecek kimse olursa onunla savaşırız" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "O zaman Allah'ın adı ile yolunuza devam edin" buyurdu.

 

Tam metniyle 8789. hadiste gelecektir. Tahrici için söz konusu yere bakınız.