مشاورة
الإمام الناس
إذا كثر العدو
وقل من معه
1- Taraftarları Az, Düşmanları
Çok Olan idarecinin Halkla istişare Etmesi
أنبأ محمد بن
المثنى قال
حدثنا خالد
قال حدثنا
حميد عن أنس
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم سار إلى
بدر فاستشار
المسلمين
فأشار عليه
أبو بكر ثم
استشارهم
فأشار عليه
عمر ثم
استشارهم
فقالت
الأنصار يا
معشر الأنصار
إياكم يريد
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قالوا إذا
لا نقول ما
قالت بنو
إسرائيل
لموسى اذهب أنت
وربك فقاتلا
إنا ههنا
قاعدون والذي
بعثك بالحق لو
ضربت أكباد
الإبل إلى برك
الغماد لاتبعناك
[-: 8527 :-] Enes'in rivayetine göre,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Bedr'e giderken savaş konusunda
Müslümanlara görüşlerini sordu. Hz. Ebu Bekr kendi görüşünü söyledi. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) bir daha Müslümanlara görüşlerini sorunca, Hz.
Ömer de görüşünü söyledi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine
Müslümanlara görüşlerini sorunca, Ensar'dan bazıları: "Ey Ensar topluluğu!
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek
istiyor" dediler. Bunun üzerine Ensar, Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e: "Biz israil oğullarının Hz. Musa'ya: «Sen ve Rabbin gidin
savaşın. Biz burada oturuyoruz» dedikleri gibi demeyiz. Seni hak olarak gönderene
yemin olsun ki atları Berku'l-Ğimad'a sürsen seni takip ederiz" dediler.
8290.hadiste geçti.
أنبأ سعيد بن
عبد الرحمن
قال حدثنا
سفيان عن الزهري
قال وثبتني
معمر بعد
الزهري عن
عروة بن الزبير
أن مسور بن
مخرمة ومروان
بن الحكم يزيد
أحدهما على
صاحبه قالا
خرج رسول الله
صلى الله عليه
وسلم عام
الحديبية في
بضع عشرة مائة
من أصحابه
فلما أتى ذا
الحليفة قلد
الهدي وأشعره
وأحرم منها ثم
بعث عينا له
من خزاعة وسار
النبي صلى
الله عليه
وسلم حتى إذا
كان وذكر كلمة
والأشطاط أتى
عينه فقالوا
إن قريشا
جمعوا لك جموعا
وجمعوا لك
الأحابيش
وإنهم مقاتلوك
وصادوك عن
البيت فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم
أشيروا علي
أترون أن نميل
على ذراري
هؤلاء القوم
الذين أعانوا
علينا فإن
نجوا يكون الله
قد قطع عنقا
من الكفار
وإلا تركتهم
محروبين
موتورين فقال
أبو بكر يا
رسول الله
إنما خرجت
لهذا الوجه
عامدا لهذا
البيت لا تريد
قتال أحد
فتوجه له فمن
صدنا عنه
قاتلناه فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم امضوا
على اسم الله
[-: 8528 :-] Misvar b. Mahreme ve
Mervan b. el-Hakem (biri diğer arkadaşının dediğine bir şeyler ekleyerek) şöyle
anlatırlar: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye yılında
ashabından bin küsur kişiyle birlikte yola çıktı. Zul-Huleyfe yakınlarına
geldiğinde kurban/ara gerdanlıklar taktı ve onları işaretledi. Orada da ihrama
girdi. Sonra Huzaa'dan olan casusunu Kureyş'e gönderdi ve kendisi yoluna devam
etti. Eştat denilen yere ulaştığında gözcüsü geri geldi ve:
"Kureyş'liler
seninle savaşmak ve Kabe'yi ziyaretten alıkoymak için Habeşlilerden adamlar
toplamış bulunmaktalar" dedi. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem) ashabına: "Bana bu konuda görüşünüzü söyleyin. Kureyşlilere
yardıma gelen toplulukların geride kalan çoluk çocuğuna baskın yapalım mı?
Şayet kaçıp kurtulurlarsa Yüce Allah bizleri kafir bir topluluktan kurtarmış
olur. Kalırlarsa da yardıma giden adamlarının mallarını elinden almış, intikam
ateşi içinde bırakmış oluruz" buyurdu. Ebu bekr: "Ey Allah'ın Resulü!
Sen Kabe'yi ziyaret için yönelip geldin ve kimseyi öldürmek istemezsin. Bu
yönde devam et. Eğer bizi bundan men edecek kimse olursa onunla savaşırız"
deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "O zaman Allah'ın adı
ile yolunuza devam edin" buyurdu.
Tam metniyle 8789.
hadiste gelecektir. Tahrici için söz konusu yere bakınız.